Pazar, Mayıs 08, 2011

Aşkım henüz gelmedik

Geçen gün şehirler arası bir otobüste yolculuk yaptım. Etrafıma deli deli bakarken, yan tarafta oturmakta olan, takriben 70-75 yaşlarında, saçları beyaza yakın diyebileceğimiz, kalın çerçeveli gözlükleri olan, -ki yakın gözlüğü derler genellikle- , pamuk bir teyzenin cep telefonu çaldı. Teyzenin cep telefonu taşıdığını görünce, teknolojiye uzak olmadığını görüp ''aferin teyzem'' diye geçiriverdim içimden.

Yanında oturan yedi ya da sekizinci sınıf olabileceğini düşündüğüm genç kız, teyzenin torunuymuş. Teyze telefonunu çantasından çıkardığında genç kıza dönüp, '' deden arıyor '' dedi de oradan anladım yani.

Efendim, konumuz bu değil elbette. Ne alaka diye düşünmeyin. Konuya geliyorum.

Nerede kalmıştık?
Arayan pamuk teyzenin eşiymiş. Onun da tonton bir dede olması muhtemel.

Pamuk teyzem o güzel elleriyle telefonu açtı, nazikçe kulağına götürdü ve...

'' Aşkım, henüz gelmedik. On dakika kadar kaldı. Ben sana haber veririm bitanem '' dedi.

Ağzımın ne kadar süre açık kaldığının farkında değilim ama o sürede teyzenin sesi kulaklarımda yankılanıyordu '' aşkım, bitanem, aşkım, bitanem..... ''

Telefonu çaldığında bende oluşan hayranlık kat be kat artarken, karşı taraftaki tonton dedenin ne söylemiş olabileceğini düşündüm:

- Bebeğim, gelmediniz mi?
- Kuşum, nerdesiniz?
- Meleğim, gel artık özledim seni?
- Kuzum, merak ediyorum ne kadar kaldı?
-....
-....
-....

Uzatmak mümkün elbet ama ben dört taneden fazla bulamadım. Dağarcık darlığından olsa gerek.

Neyse, demem o ki, o pamuk teyzemin ''aşkım'' diyen dilini, hangi yürek yönetiyor merak ettim.
Ayrıca, tonton dedenin o yaşta ''aşkım'' dedirtebilmesinin altında yatan faktörleri..
Ya da bunların tam tersi.
Benim pek kafam basmıyor da...
Bilenler bilmeyenlere anlatsın efendim.



Haydi kalın sağlıcakla...
Bir pamuk teyze ile bir tonton dede olmanız dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ben de bişi diycem