Perşembe, Ağustos 18, 2011

Sehven

Sehven söylenen sözler, sehven gören gözler, sehven gülen yüzler...
Sehven hissedilen mutluluklar, sehven yaşanan hayatlar...

Belki de en kötüsüdür, sehven büyüttüğün umutlar...

Bir çekirdektir, atarsın içine. En derinine..
Toz kaplar üzerini, bir süre sonra tamamen görünmez olur.
Kim ne derse desin, senindir o, sadece senin.
Görünmez ama bilirsin oradadır. Bilirsin büyüyecektir.
Beslersin, beslemek istersin delice, fütursuzca..
Ondan gelecek en küçük ışığı gözlersin alacakaranlık bir hayal içinde.
Yol olsun istersin sana, güç olsun, ateşlesin istersin tüm yetilerini.

İnanırsın..

Bir gün kocaman olacağına ve seni tümden kucaklayacağına inanırsın.
O gün hayatının ta kendisi olacaktır yıllarca koruduğun o küçük nüve...
Yaz akşamları gökyüzünde kayan yıldızdır o senin için.
Yeni ay'ın çıktığını ilk gördüğün anda gülümseyerek içinden geçirdiğindir.
Dört yapraklı yoncandır, bulmaya bile kıyamadığın..
Geceleri gördüğün rüya, her akşam ettiğin dua'ndır.
Bir dalına gönlünü yazıp bağladığın gül ağacındır.

Orada tutarsın onu hep, en derininde..

Tutarsın... Tutarsın da gün gelir, çıkıp gidiverir kendiliğinden.
Birden yıldızlar yerinde çakılır kalır.
Yeni ay hiç görünmez oluverir..
Biri kulağına fısıldar: '' şşşşttt baksana, yonca yok... ''

İnanmazsın..

Gönlünü bağladığın yere gidersin can hıraş..
Ama, ne gülünü görebilirsin, ne ağacını, ne de gönlünü...
Sehven büyüttüğün umudun, ''acı bir gerçek'' koyup bırakmıştır yerine. Hem de senin yerine. En derinine...

Sen mi?
Sehven yaşadığını öğrendiğin, sana ait olmayan grilerle boyanmış, kurgulanmış hayatınla başbaşa kalırsın...
Yeni ve gerçek umudunun çekirdeğini bulana kadar...

18.08.2011/ ipek




 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ben de bişi diycem